hakkımızda                           irtibat           

  Anasayfa  

GÜNDEM

„SADR“ Ailesinin Batı Emperyalizmine Karşı Mücadelesi 

120 yıl önce İran’da tarihi bir kıyam başlayacak, islam ülkelerini sömüren emperyalistlere karşı bir ders verilecekti. Tarihe bu kıyam “Tembaku Kıyamı” diye geçecekti. Ayetullah Seyyid Muhammed Hasan Şirazi liderliğinde başlayan bu kıyam, zamanın müctehid ve fakihleri konumunda olan Ayetullahların desteği ile zafere ulaşmış İran tarihinde batı emperyalist sömürgecilere karşı gerçekleşmiş en büyük kıyamdı. Batı emperyalizminin başı olan İngilizler, İslam topraklarını hakimiyetlerine alıp sömürmeye başlamışlardı, Ayetullah Şirazi’nın bu kıyamı batı emperyalizmine büyük bir darbe vurmuş İngilizlerin İran sömürüsüne son vermişti.

Ayetullah Seyyid İsmail es-Sadr: Tembaku Kıyamında Ayetullah Şiraziyle birlikte onlarca Ayetullah elele vererek birlik ve vahdetleriyle emperyalistlere unutulmaz bir ders vermişlerdi. Bu Ayetullahlardan birisi de Ayetullah Şirazi’nin öğrencisi olan Ayetullah Seyyid İsmail Sadr idi.

Emperyalistlere karşı mücadele veren Sadr ailesinin ilk üyesi Ayetullah Seyyid İsmail Sadr, ilmi ve irfani makamının yanı sıra siyaset alanında da Irak’ta batı emperyalizmine karşı mücadelenin temellerini atmıştır. Ayetullah Seyyid İsmail Sadr, Irak’ın Necef şehrinde dünyaya gelmiş, ilk öğrenimini bu mukaddes şehirde gördükten sonra İran’a dönmüş gençlik yıllarının bir bölümünü İsfahan şehrinde geçirmiştir, babasının vefatından sonra tekrar Necef’e dönerek mücadelesine devam etmiştir. Irak’ta Ayetullah el- Uzma Seyyid Muhammed Hasan Şirazi ( Mirzayi Şirazi ) gibi alimlerin eğitiminden geçerek merceiyet makamına ulaşmıştır. Ayetullah Mirzayi Şirazi tarafından Samirra ilim havzasının müdürlüğüne atanmış ve Ayetullah Mirzayi Şirazi vefat ettikten sonra Kerbela’ya dönerek mücadelesini Kerbela’da sürdürmüştür. Ayetullah Seyyid İsmail Sadr, zamanın en büyük müctehidi olmasına rağmen Ayetullah Mirzayi Şirazi’den sonra merce-i Kull makamını kendisi kabul etmemiştir. Ayetullah Seyyid İsmail Sadr, ilim, irfan alanında olduğu gibi batı emperyalizmine karşı mücadelesiyle hem Irak müslümanlarına hem de Sadr ailesine İslam düşmanlarına karşı mücadele etme mirasını bırakmıştır. Ayetullah Seyyid İsmail Sadr, 72 yaşında Irak’ın Kazemeyn şehrinde Allah’ın rahmetine kavuşmuştur. Ayetullah Seyyid İsmail Sadr, bati emperyalizmine karşı mücadeleyi devam ettirecek üç tane mücahid evlat geride bırakmıştı Seyyid Haydar es-Sadr ( Muhammed Bakır es-Sadr’ın babası), Seyyid Sadruddın es-Sadr ( İmam Musa es- Sadr’ın babası) ve Seyyid Muhammed es-Sadr ( Seyyid Muhammed Sadık es-Sadr’ın babası ve Muktada Sadr’ın dedesi)

İmam Musa Sadr: Batı emperyalizmine karşı mücadele vermiş simalardan bir diğeri Sadr ailesinden İmam Musa Sadr’dır. İmam Musa Sadr, Ayetullah Seyyid İsmail es- Sadr’ın torunudur, Ayetullah Burucerdi’den önce İran’da üç büyük Merce-i Taklitten biri olan babası Ayetullah Seyyid Sadruddin es- Sadr, Kum ilim havzasının en büyük alimlerindendi. İlmi kariyeri olan ve mücadeleci bir aileden gelen İmam Musa Sadr, batı emperyalizmiyle mücadelesine İran ve Irak’ta başlamış daha sonra mücadelesine devam etmek için Lübnan’a hicret etmiştir. Lübnan’ı kendisine mücadele merkezi seçmesinin en büyük sebeplerinden biri Lübnan’ın ekonomik, kültürel ve ilmi açıdan diğer islami toplumlardan çok geri olduğunu görmesidir. Lübnan şialarının mücadeleye eğitim ve öğretimden başlaması gerektiğini düşünen İmam Musa Sadr, önce bu alanlarda program ve plan yapmaya başlıyor. İmam Musa Sadr, ilim, kültür, ekonomi, ahlak, sanat, siyaset, itikat ve askeri alanların beraber yürütülmesi gerektiğini söylüyor, bu alanların herbirinde ilerledikçe başarıya ulaşılacağını vurguluyordu. Bir toplumun güçlü olabilmesi ve emperyalistlere karşı mücadele verebilmesi için toplumun ilmi, ekonomik, siyasi , ahlaki ve askeri alanda güçlü olması gerektiğini, mücadele  ve ayakta kalmanın tek yolunun bu olduğunu savunuyordu. İmam Musa Sadr, Lübnan’da bu alanlarda faaliyet ve mücedelesini başlattı; bir taraftan toplumdaki cehalet ve bilgisizlikle mücadele ederken diğer taraftan da fakirlikle savaşıyordu. Eğitim ve öğretim alanında ilmi merkez ve teşkilatlar oluşturuyor, genç neslin kokuşmuş batı kültüründen etkilenmemeleri için tebliğ ediyordu. Dini medrese ve okulların yanı sıra sanat ve teknik okulları açtırıyordu. Aynı zamanda var olan okulların eğitim kalitesini artırmak ve gençlerin rağbet göstermeleri için bu okulların programlarını değiştiriyor zamana uygun dersler verilmesini sağlıyordu.

Bir taraftan toplumun ekonomik sıkıntılarını giderip onların refaha kavuşmaları için işyerleri, atölyeler açtırıyor diğer taraftan şiaların kendilerini savunması, düşmanlara karşı güçlü olmalarını sağlamak için askeri eğitim merkezleri kuruyordu. Diğer bir taraftandan da müslümanlarin siyasi platformda etkili olup sözsahibi olabilmeleri için siyasileri bir araya getirip siyasi teşkilat ve  merkezler kurmayı en önemli çalışmalar olarak görüyordu.

Kısacası İmam Musa Sadr, Lübnan’da bir devrim yapmıştı. Dış görünüşüyle sessiz ve sakin görünen bu inkilabı yakından tanıyan ve takip eden siyasiler, entellektüeller ve toplumda etkin rolleri olanlar Lübnan’da köklü bir değişimin ve sessiz bir devrimin gerçekleştiğinin ve yakın zamanda meyvelerini vereceğinin farkındaydılar. İmam Musa Sadr yıllarca bu hedef uğrunda mücadele vermiş Lübnan şialarını batı emperyalizminin korkulu rüyası haline getirmiş oluyordu. Bu mücedelesi ve gerçekleştirmiş olduğu sessiz devrim neticesinde islam düşmanlarının hedefi haline gelmiş olan İmam Musa Sadr, İslam düşmanlari tarafından planlanmış bir tuzak sonucu mücadele meydanından uzaklaştırıldı. Henüz 50 yaşlarındayken kaçırılan ve hala kendisinden haber alınamayan İmam Musa Sadr, müslümanların özellikle şialarin kalbinde batı emperyalizmine karşı mücedele veren efsane önder ve lider konumundadır.

İmam Musa Sadr’ın mücadele ve çalışmalarını kısaca şöyle özetleyebiliriz:

- İslam dinini gerçek çehresini her yönüyle öğretmek için ilmi merkezler kurmak.

- Batı kültürüne karşı eğitim ve tebliğ

- Cebel Amil sanat merkezini kurmak.

- Birr ve İhsan hayır kurumunu kurmak.

- Kız eğitim merkezini kurmak.

- Hemşirelik eğitim akedemisini kurmak.

- Dini ilim havzeleri açmak.

- İslami araştırmalar merkezini kurmak.

- Yüksek Şiiler Meclisini kurmak.

- Mustazaflar Teştilatını kurmak. ( Hareket-ul Mahrumin).

- Lübnan Mukavemet Teşkilatını kurmak ( Amel hareketi ), bu teşkilat, İmam Musa Sadr’dan

   sonra, Hizbullah ve Amel-i İslami adıyla iki teşkilata bölünmüştür ve İmam Musa Sadr’ın

   hedefi ve çizgisini Hizbullah örgütü devam ettirmektedir. Ortadoğuda Filistin davasını

   üstlenip Siyonistleri Güney Lübnan’dan atan ve Filistinlilere yardım eden bu örgütün

   temellerini atmıştır.

- Sağlık merkezleri kurmak (Medine Tıbb Merkezi ).

- Kadınlar ve gençler için iş merkezleri kurmak.

İmam Musa Sadr, her alanda mücadele veriyor ama en fazla önem verdiği meselelerden biri Filistin sorunu ve Siyonistlerin işkaliydi. Müslümanların Filistin meselesine duyarlı olmalarını ve Siyonist İsraile karşı mücadele etmeleri gerektiğini belirtiyor ve herkesi mücadeleye davet ediyordu. İmam Musa Sadr, şöyle buyuruyor: “ Biz, Filistin davasını hiç birşeyden korkmadan üstlenmeliyiz. Bu yolda canımızı feda etmekten çekinmemeliyiz. Filistin’in kurtuluşu için mücadele etmek, İslam ve Hırıstiyanliğin mukaddesatını korumak ve insanlığın kurtuluşu için yapılan mücadele demektir. Filistin’in kurtuluşu için mücadele, Allah’ın mukaddes isminin yeryüzünde lekelenmesini korumak içindir çünkü Siyonistler Allah’ın ismini din adına lekelemektedirler. Siyonistlerin işkali ve zulümleri karşısında susmak zillet ve hiyanettir.”

Eğer İmam Musa Sadr, mücadele meydanında olsaydı bugün Filistin, Lübnan ve diğer islam topraklarındaki müslümanların durumu çok farklı olacaktı.

Sadr ailesinin mücadelesinin önemli bir halkasını oluşturan İmam Musa Sadr, hem şialar hem de sünniler arasasında batı emperyalizmine karşı savaşım veren mücahid bir alim olarak bilinmektedir.

İQRAA- Araştırma 12.09.2004

Geri dön

   
  Gündem    

 

VAHDET RISALESI

Vahdet, birlik, beraberlik ve dayanışma içinde olmaya denir. Değişik ideoloji ve inançlara sahip olanların ortak noktalarda birleşmeleri, müşterek noktalarda aynı görüş ve stratejiyı takip etmek için birlik olmalarina denir...

 

  Siyaset    
  Bilim    
  Yazı Dizisi    
  Kültür - Sanat    
  Soru - Cevap    

 

MUHARREM ÖZEL

 

   

 

SİYASET            

İslamda Devlet Sistemİ

İnsan toplumun temel ihtiyaçlarından biri, toplumu idare edecek, toplumun işlerini düzene koyacak, birey ve toplumun menfaatlerini koruyacak bir devlet ve hükumettir.Toplumun  ve fertlerin çıkarlarını korumak, bireylerin karşılıklı vazifelerini belirlemek...

 

KÜLTÜR            

HUNTİNGTON’NUN YENİ SENARYOSU

1993 yılında Medeniyetler Çatışması (The Clash of Civilizations) adlı tezinin Foreign Affairs´te yayınlanmasından sonra o güne kadar stratejilerini sessizce üreten Harvard Profesörü Samuel P. Huntington, 1996 yılında bu tezinin kitap haline getirilip aynı adla dünya dillerinde basılmasının ardından geleceği en iyi analiz edebilen bilim adamı olarak lanse edilmeye başlandı. 26.06.2004